Prof. Dr. Derya KARADENİZ
Normal bir uyku, hava karardıktan belli bir saat sonra başlar ve gün aydınlandıktan belli bir süre sonra sona erer. Uyku ve uyanıklık, 24 saat içinde oluşan, başta aydınlık ve karanlık olmak üzere, sosyal durum ve beslenme ile düzenlenen sirkadiyen ritmin kontrolü altındadır.
Normal şartlarda, uyku, sirkadiyen ritim ve sosyal ritim uyum içerisindedir. Bu uyum yeterli düzeyde ise gece yeteri kadar dinlendirici ve derin uyku uyunur, gündüz de maksimum uyanıklık yaşanır.
Sirkadiyen ritmin merkezi beynin orta bölümündeki bulunan bir nevi saat görevi gören bir bölgedir. Bu saat dış ortamdan ve vücuttan aldığı sinyallere göre uykunun başlaması veya bitmesini sağlar. Bu saatin en önemli ayarlayıcıları ise ışık ve karanlıktır. Bunun sonucu olarak başta güneşin batması ile başlayan melatonin salgılanması ve uyku –uyanıklık ritmi olmak üzere, bazı hormonların salgılanması, vücut ısısı ve iştahın düzenlenmesi sağlanır.
Sirkadiyen ritimde meydana gelen değişiklikler, kişisel uyku sirkadiyen sürecinin 24 saatlik sosyal ve fiziksel çevre arasındaki ayar bozukluğuna neden olarak tekrarlayıcı veya uzun süreli uyku ritminin bozukluğu ile seyreden hastalıklara yol açar.
Uyku ritim bozukluklarında ana belirti, uyumak istenilen saatlerde uyunamaması veya uyanık kalınması gereken saatlerde uyanık kalınamamasıdır.
Sirkadiyen Ritim Uyku Bozuklukları şunlardır:
Gecikmiş Uyku Fazı Bozukluğu
Erken Uyku Fazı Bozukluğu
Düzensiz Uyku-Uyanıklık Ritmi
Serbest Gidişli Uyku-Uyanıklık Ritmi
Jet Lag Bozukluğu
Vardiyalı Çalışmaya bağlı Uyku-Uyanıklık Ritim bozukluğu
Tıbbi Durumlara Bağlı Sirkadiyen Ritim Uyku Bozukluğu